Beyin tümörü, hücrelerin anormalleşerek kontrolsüz çoğalması ve kitle halini alması ile gelişmektedir. Düzensiz büyüme ve gelişmesi sonucu, beyne baskı yapmaya, kafatası içinde basınç artışına ve bunun olumsuz bulgularına neden olmaktadır. Kalıtım, radyasyon, kimyasal faktörler ve çevre kirliliğinin önemli faktörler olduğu düşünülmesine rağmen, nedeni tam olarak ortaya konulamamıştır.
Baş ağrısı, bulantı ve kusma, kafa içi basıncının artmasına bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Baş dönmesi ve sara nöbetleri de bu duruma eşlik edebilir. Bulantısız kusmalar, nabız yavaşlaması, görme bozuklukları, ruhsal değişmeler de bulunabilir.
Tümörün tuttuğu alana göre kuvvet kayıpları hatta felçler görülebilir. Reflekslerdeki değişikler dikkat çekicidir.
Beynin bölgelerine göre değişik bulgular ortaya çıkmaktadır. Frontal bölgede oluşan tümörler kişilik değişikliklerine; parietal bölgedekiler konuşma bozukluklarına, oksipital bölgedekiler görme bozuklukları, temporal bölgedekiler koku, işitme bozukluklarına ve daha yoğun nöbetlere neden olurlar.
Baş ağrısı, sara nöbetleri, sık sık bayılmalar, kişilik değişiklikleri, şuur durumunda değişiklikler, kusma, adet düzensizliği, memeden süt gelmesi, görme bozukluğu(çift görme, bulanık görme, görmenin azalması vs), kollarda veya ayaklarda uyuşukluk, kuvvetsizlik hatta felç, denge bozukluluğu, yüz felci, işitme kaybı, koku duyusunda azalma, konuşma bozukluğu (Konuşama güçlüğü, yanlış kelime telafuzu), bazı yeteneklerde (matematiksel işlemler ve el yazısı vs.) bozulma gibi bulgular ortaya çıkar. Değişik şekillerde oluşan, ilaçla geçmeyen baş ağrılarında ve sara nöbeti geçirenlerde dikkatli olmak ve doktora başvurmak gerekmektedir.
Beyin tümörleri tanısı, kan ve beyin-omurilik sıvısının incelenmesi, göz dibi muayenesi ve görüntüleme metotları ile konulur. EEG ve Direkt Grafiler de bazı durumlarda tanıda yardımcı olabilir. İleri görüntüleme yöntemleri olarak; Serebral anjiyografi, Bilgisayarlı Beyin Tomografisi (BBT), Manyetik Rezonans (MR), Positron Emission Tomography (PET) ve Single Photon Emission Computerized Tomography (SPECT) kullanılmaktadır. Rutin uygulamada en sık olarak BBT ve MR kullanılmaktadır.
Tümörün büyüme hızına bağlı olarak, bazen belirtilerin ortaya çıkması ve tanı konması ile tümörün büyümeye başlaması arasında uzunca bir süre geçmiş olabilir. Erken tanı, hastanın tedavisinin planlanması ve olumlu sonuçlara ulaşılması bakımından çok önemlidir. Gecikmiş ve büyük boyutlara ulaşmış bir tümörde tedavi zorlaşmaktadır. Hayati tehlike riski artmaktadır.
Tedavisinde, zorluklar olmasına rağmen, cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi yöntemlerinin tek başına ya da kombine kullanımı ile başarılı sonuçlara ulaşılabilmektedir. Cerrahi girişimin başarısını, tümörün histopatolojik tipi, yerleşim yeri ve büyüklüğü etkilemektedir. Beyin tümörlerinin tedavisinde mikro cerrahi uygulanmaktadır. Hızlı ve etkin bir şekilde, tümörün kendisinin ve etkisinin sona erdirilmesidir. Bazen çok riskli bölgelere yerleşen tümörlerde, cerrahi olarak tümörü tamamen çıkarmak mümkün olamayabilir. Cerrahi sonucunda tümörün histopatolojik tanısı net olarak konulabilir. Patolojik inceleme sonucunda kemoterapi ve radyoterapi destek tedavilerine başvurulabilir.
Kemoterapi, ilaç kullanarak uygulanan tedavi şeklidir.
Radyoterapi (ışın tedavisi), klasik tip, gammaknife ve cyberknife teknikleri olarak değişik şekillerde uygulanabilmektedir.
Bir beyin tümöründeki tedavi ve sonrası yaklaşım şöyledir. Beyin çevresindeki zardan (menengiomalar) gelişen tümörler iyi huyludur. Tam olarak çıkarılmaları ile hasta yaşamını sorunsuz idame ettirebilir. Mikrocerrahi, yaklaşım uygulanır. Ameliyat sonrası normal şartlarda ilk 24-48 saat yoğun bakım ünitesinde sonrasında da 3-5 gün serviste izlenir. Toplam 5-7 gün içinde de taburcu edilir. Sara nöbeti için gerekli uyarılar ve destek ilaç tedavisi başlanır. 1. ve 6. ay kontrolü planlanır, 1.ayda ilaçlı ya da ilaçsız BBT çekilmesi önerilir.
Diğer organlarda oluşan tümörler beyine yayılabilir. En sık akciğer kanserlerinde bu yayılım görülür ve metastaz olarak adlandırılır. Kötü huylu bir durumdur. Tutulum özelliği (tek odak/ çok odak), önemli olmakla birlikte çoğunlukla cerrahi uygulanmayabilir. Kemoterapi ve radyoterapi uygulanır.